Whatsapp İletişim Hattı Müşteri İlişkileri Merkezleri
tr

Radyasyon Nedir? Nasıl Oluşur?

Bilgi

Radyasyon Nedir? Nasıl Oluşur?

17 Aralık 2024 - Yazar : Aydem Perakende
Bu yazının içinde neler var?

Radyasyon kelimesi toplumun büyük bir kısmı için son derece ciddi bir tehlike olduğu anlamını çağrıştırır. Bu çağrışımın oluşmasında, geçmişte nükleer tesislerde yaşanan kazalar ve milyonlarca insanın saniyeler içinde hayatını kaybetmesine yol açan nükleer bombaların etkisi büyüktür. 1986 yılında yaşanan ve etkisinin Türkiye’nin de aralarında bulunduğu geniş bir coğrafyada hissedildiği Çernobil faciası, 2011 yılında Fukuşima Nükleer Santrali kazası, 1945 yılında Hiroşima ve Nagasaki’ye atılan atom bombaları radyasyonun tehlikelerini gözler önüne seren en bilinen olaylardır.

Radyasyon ne demek diye sorulduğunda birçok kişi tam olarak yanıt veremese de son derece tehlikeli olduğu konusunda hemfikirdir. Peki gerçekten de radyasyon her zaman bu kadar tehlikeli ve kaçınmamız gereken bir şey mi? Eğer radyasyon denildiğinde aklınıza saydığımız felaketler geliyorsa korkmakta haklısınız. Ancak radyasyonun hayatın bir parçası hatta bildiğimiz anlamda hayatın var olabilmesi için olmazsa olmazlar arasında olduğu söylesek, ne düşünürsünüz? Gelin, radyasyon nedir, nasıl oluşur ve insan yaşamı için hangi durumlarda tehlikeye dönüşür sorularının cevaplarına yakından bakalım.

 


 

Radyasyon Nedir? Tehlikeli midir?

Işınım olarak da bilinen radyasyon, bir kaynaktan dalga ve parçacık biçiminde yayılan enerjiye verilen isimdir. Etrafınız şu an radyasyon enerjisi ile çevrilmiş durumdadır. Radyasyon denildiğinde akla mikrodalgalar, morötesi, kızılötesi, x-ışınları gelse de radyo dalgalarından görünür ışığa kadar geniş bir spektrum elektromanyetik radyasyon olarak adlandırılır. Bunlara ek olarak alfa, beta parçacıkları radyasyon kaynakları arasında yer alır. Verilen örneklerden de anlayabileceğiniz gibi günlük hayatın içerisinde sürekli olarak radyasyona maruz kalırız. Radyasyon sağlık, enerji, bilim, sanayi ve hatta inanması güç gelse de çevreyi korumak amacıyla kullanılır.

Radyasyon, çoğu zaman için zararlı bir olgu olmasa da, bazı durumlarda doğa ve insan hayatı için en büyük tehditlerden biri haline de gelebilir. Radyasyonu zararlı duruma getiren ise sahip olduğu gücün artmasıdır. Atomları iyonlaştırmaya yetecek kadar yüksek enerjiye sahip olan radyasyon maddeler ve özellikle de canlı hücreler için tehlikeli seviyeye gelir.

Radyasyonu tehlikeli hale getiren bir başka noktada maruz kalma süresidir. Örneğin çekilen röntgenler yani x-ışınları oldukça güçlüdür. Ancak çok nadiren çekilen bu röntgenler sağlığınız için bir tehdit oluşturmaz ve çoğunlukla vücudun tolerans seviyelerinin çok daha altında kalır. Ancak yine de çok sık şekilde röntgen çektirmek, radyasyon etkileri nedeniyle bazı zararların oluşmasına sebep olabilir.

Radyasyon Kendiliğinden mi Oluşur?

Radyasyonun nasıl oluştuğunu anlamak için doğal ve yapay radyasyon kavramları hakkında bilgi sahibi olmanız gerekir. Doğal radyasyon kozmik arka plan ışıması, güneş ışınları gibi doğal sebeplerden oluşur. Yapay radyasyon ise insanlar tarafından oluşturulan radyasyon türüdür. Mikrodalga fırınlar, kablosuz iletişim sistemleri, x-ray cihazları, röntgen, nükleer santraller gibi birçok farklı yapay radyasyon kaynağı bulunur.

Radyasyon’un Türleri ve Kaynakları

Temel olarak radyasyonu, iyonlaştırıcı ve iyonlaştırıcı olmayan radyasyon olarak ikiye ayırmak en doğrusudur. Bu özelliği radyasyonun tehlikeli olup olmadığını da belirler. Radyasyon enerjisi yeteri kadar yüksek enerjiye sahipse atom içerisindeki kimyasal bağları kopartarak atomdan elektronların ayrılmasına neden olur. Gerçekleşen bu olay iyonizasyon veya iyonlaşma olarak adlandırılır. Elektron kaybeden atom iyon hale gelir. Buna sebep olan radyasyon enerjisi de iyonlaştırıcı radyasyon olarak sınıflandırılır. İyonlaştırıcı radyasyonun bu etkisi statik elektrik etkisinin neden olduğu yüzeysel elektron alışverişine kıyasla çok daha güçlü ve nüfus edicidir. Atomun yapısını bozmaya yetecek güce sahip olan iyonlaştırıcı radyasyonlar hücrelerin ve DNA’nın yapısını bozarak insan sağlığını tehdit edebilir. Elektromanyetik spektrumun yüksek enerjiye sahip kısmı ve parçacık radyasyonu, iyonlaştırıcı radyasyondur. İyonlaştırıcı maddelerin kaynağı çoğu zaman radyoaktif maddelerdir. Bu türden radyasyonu gözle tespit etmek mümkün değil. Ölçüm için belgesel ve filmlerden birçok kişinin aşina olduğu Geiger sayacı kullanılır.

Diğer tarafta yer alan iyonlaştırıcı olmayan radyasyon ise atomlar üzerinde böyle bir etkiye sahip değildir. Bu nedenle de iyonize olmayan radyasyonlar güvenilir olarak kabul edilir. Ancak yine de uzun süre maruz kalınması çeşitli zararlara yol açabilir. Uzun saatler boyunca güneşlenmiyorsanız veya yakın zamanda bir uzay yolculuğu planlamıyorsanız bu türden radyasyon sağlığınız açısından herhangi bir sorun oluşturmaz. Düşük enerjili yumuşak UV, görünür ışık, kızılötesi, mikrodalga ve radyo dalgaları iyonlaştırıcı olmayan radyasyona örnektir.

Radyasyonun Sağlığımız Üzerindeki Etkileri Nelerdir?

Radyasyonun insan sağlığı üzerindeki etkileri bugün dahi bilim çevreleri tarafından tartışılan temel konulardan biridir. Radyasyonun insan üzerindeki etkilerini radyasyon türleri üzerinden ele almak gerekir. İyonlaştırıcı olmayan radyasyon, çoğu zaman sağlık için bir sorun teşkil etmez. Ancak bu türden radyasyonla düzenli olarak temas halinde olmak bazı sorunlara neden olabilir. Etkisi daha fazla olabilecek radyasyon zararları ise, çoğunlukla iyonlaştırıcı radyasyon kaynaklarından dolayı ortaya çıkar.

İyonlaştırıcı radyasyonlara yüksek dozda maruz kalmak hücrelere ve dolayısıyla organlara zarar vererek çeşitli rahatsızlıklarla birlikte ölüme yol açabilir. Yıl içerisinde insan vücudunun herhangi bir sorun olmaksızın tolere edebileceği radyasyon dozu sınırı 50 mSv (milisievert) olarak belirlenmiştir. Maruz kalınan radyasyon dozları ve olası etkilerine dair bazı ilgi çekici değerler ise şöyledir:

Radyasyondan Korunmak Mümkün mü?

Radyasyonun bilinenin aksine her zaman tehlikeli olmadığından ve çoğu zaman önemli olanın maruz kalma dozu olduğundan söz ettik. İnsan yaşamını etkileyen doğal ve yapay radyasyon olmak üzere iki farklı etken vardır. Hem doğal hem de yapay radyasyon çoğu zaman bizler için tehlikeli seviyelerde değildir. Doğal radyasyon hayatın varoluşunu sürdürmeye devam etmesi için olmazsa olmazlardandır. Doğal radyasyon kaynaklarından en etkilisi hiç şüphesiz güneştir. Bu türden radyasyonun etkileri dünyanın atmosferi sayesinde, büyük oranda hafifletilir ve canlı yaşamı üzerindeki olumsuz etkileri azaltılır. Yine de özellikle yaz aylarında güneş ışınlarının dolayısıyla da radyasyonun yoğun geldiği saatlerde maruz kalmamaya dikkat etmeniz sağlık açısından oldukça etkili bir korunma yöntemidir.

Yapay radyasyon ise günlük hayatın ayrılmaz parçası olan teknolojilerin birçoğunda kullanılır. Çoğu zaman maruz kalınan yapay radyasyon, yıl içerisinde insan vücudunun tolere edebileceği radyasyon seviyesinin çok daha altındadır. Toplum içerisinde yaygın yanılgılardan olan mikrodalga fırınlar, x-ray cihazları, Wi-Fi ve hücresel ağlar gibi teknoloji ürünlerini kullanmak sağlığınızı olumsuz etkileyecek seviyede radyasyona maruz kalmanıza neden olmaz. Normal bir kişinin en yoğun şekilde radyasyona maruz kaldığı durumlardan biri olan röntgen çekimi dahi oldukça az sayıda gerçekleştirilen bir eylem olduğunda, sağlığınız için tehdit oluşturmaz aksine tedavi sürecinin doğru şekilde ilerlemesine yardımcı olur.

Nükleer Felaket Durumunda Yapılması Gerekenler

Maruz kalınabilecek radyasyon seviyesi konusunda biraz daha ileriye gidildiğinde ise olası nükleer santral kazalarından söz etmek gerekir. Yaşanabilecek bir nükleer faciada yapmanız gereken, en kısa sürede evinizin güvenli ortamına ulaşmak ve uzun süre orada kalmaya hazırlıklı olmanızdır. Kapı ve pencereleri kapatıp uzak durmalısınız. Mümkünse bulunduğunuz binanın bodrum katında beklemeyi tercih etmelisiniz. Dışarıdan geldiyseniz en kısa sürede duş almalı giysilerinizi bulunduğunuz ortamdan uzaklaştırmalısınız. “Düşük dozlarda maruz kalınan radyasyon nasıl atılır?” sorusuna ise en iyi yanıt bol su içmektir. Şişelenmiş su ve paketlenmiş gıdaları tercih ederek devlet yetkilileri tarafından yapılan duyuruları takip etmelisiniz.

Umarız radyasyon hakkındaki düşünceleriniz netlik kazanmıştır. Siz de yorumlarda bu konu hakkındaki düşüncelerinizi ve ilgi çekici bulduğunuz noktaları bizlerle paylaşmayı unutmayın.

 


 

 

 


Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.